Rejeneratif Tıp Yüksek Lisans Programı Öğrencilerini Bekliyor
Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü bünyesinde “Rejeneratif Tıp Disiplinlerarası Tezli Yüksek Lisans Programı” açıldı. Bahar Yarıyılında eğitime başlayacak program, rejeneratif tıp alanında yürütülen bilimsel çalışmalara katkı sağlamayı, ülkemizde bu alanda ihtiyaç duyulan araştırmacı ve akademisyen yetiştirmeyi amaçlıyor.
“Yeni açılan programlar dünyanın gereksinimi karşılayacak öncelikli alanlardır”
Sağlık Bilimleri Enstitüsü bünyesinde tıp, diş hekimliği, sağlık ve spor bilimleri olmak üzere 26 farklı anabilim dalında lisansüstü eğitim verildiğini aktaran Enstitü Müdürü Doç. Dr. Nilgün Gürbüz, oldukça dinamik bir alan olan sağlık alanında her geçen gün hastalıkların tanısı, takibi ve tedavisi için pek çok yeni çalışmanın ortaya çıktığını belirtti.
Doç. Dr. Gürbüz, bu kapsamda Sağlık Bilimleri Enstitüsü olarak yeni gelişmeleri takip etmek, bu gelişmelere katkıda bulunmak ve bu alanda uzmanlaşmış bilim insanı ihtiyacını karşılamak amacıyla disiplinlerarası yeni anabilim dallarını eğitime kazandırdıklarını söyledi. Doç. Dr. Gürbüz, yeni açılan “Rejeneratif Tıp Yüksek Lisans Programı” ve “İlaç Araştırma ve Geliştirme Yüksek Lisans Programı”nın ulusal ve uluslararası boyuttaki gereksinimleri karşılamayı amacıyla burs ve proje gibi desteklerde öncelikli alanlar olduğunun altını çizdi.
Bu Programdaki Öğrenciler Kısa Sürede Belli Deneyime Ulaşacaklar
Rejeneratif Tıp ABD Başkanı Doç. Dr. Serdar Sezer, rejeneratif tıbbın oldukça yeni ve popüler bir alan olduğunu ifade etti. Alanın interdisipliner bir çalışma gerektirdiğinin altını çizen Doç. Dr. Sezer, “Kimya, biyoloji, tıp ve mühendislik gibi alanlar iç içe olmak zorunda” dedi.
Üniversitemizde bu konuda akademisyenlerin önemli çalışmaları olduğunun vurgulayan Doç. Dr. Sezer şöyle konuştu: “Hastalık, travma gibi sebeplerden organ ve dokularda hasarlar meydana geliyor. Bu hasarların tamir edilmesi ve yapı işlevinin geri kazanılması yönündeki çalışmaların oluşturduğu anabilim dalına Rejeneratif Tıp adı veriliyor. Kimya, biyoloji, tıp ve mühendislik iç içe olmak zorunda. Biz de bunun için nasıl bir ekip oluşturabileceğimizi düşündük. Mesela üniversitemizin sert ve yumuşak doku rejenerasyonuna yönelik akademisyenlerinin önemli deneyimleri var. Biz de bu ekipleri bir araya getirdik. Kök hücrede de belki önümüzdeki yıl üretim laboratuvarı kurup direk hastalarla Sağlık Bakanlığı onaylı klinik olarak uygulama yapabiliriz.”
Hâlihazırda sert doku rejenerasyonu alanında TÜBİTAK 1003 projesi bulunduğunu ve bunun yanı sıra proje başvuruları aldıklarını da sözlerine ekleyen Doç. Dr. Sezer, bu programdaki lisansüstü öğrencilerin kısa sürede belli deneyime ulaşacaklarının altını çizdi.